26 Haziran 2007 Salı

e-devlet'e gideriken

GEÇENLERDE bir istatistik bilgi ile alakalı DİE'nin İnternet sitesini ziyaret ettim. E-imza, e-devlet gibi kavramlar hayatımıza giriyor, ancak bizim kamu kurum ve kuruluşlarının İnternet siteleri, nedense vahim durumda. Kimse söylemiyor mu? Haber vermiyor mu? Bunlar nasıl siteler? Nasıl işlevsizliklerle dolular? Nasıl... Nasıl...?

Topyekün kapatsalar, yayınlamasalar daha iyi belki de. Bugün en amatör kişilerin bile kolaylıkla yapabileceği sitelere sahipler. Aslında, düşünce yapısını da belli ediyor bu siteler. Bir taraftan e-devlet diyenler, kendi bakanlıklarının, kurumlarının elektronik ortamdaki hallerine hiç özen göstermiyorlar. Nasıl bir tezat bu? Devlet kurumlarının, siyasi partilerin, İnternet'teki yüzlerine lütfen 10-15 dakikanızı ayırıp bakar mısınız? İstisnalar olduğunu varsayıyorum. (Çünkü, her birine bakabilecek vakit bulamadım) Ancak, genellikle çok kötü tasarlanmış, etkileşimin çok az ya da hiç olmadığı, uyumsuzluklarla dolu, garip motiflere yer verilmiş siteler mevcut. Bu konuda birilerinin birşeyler yapması gerektiği aşikar. Hele hele, e-imza çalışmalarının tamamlandığı, SSK bildirgelerinin ve vergilerin elektronik ortamda yapılabilmesine olanak sağlanacağı, kısaca İnternet'i verimli kullanmaya başlayacağımız şu günlerde; böylesine amatör, böylesine laf olsun diye yapılan siteler görmek, o sitelerde bir şeyler araştırmaya çabalamak insanı kara kara düşündürüyor.

Tekrar yazımın başında belirttiğim DİE'deki araştırmama dönerek, merakımı celbeden konunun istatistiklerini, DİE'nin İnternet'teki yüzünde ararken, öncelikle çok zorlandığımı belirtmek isterim. Tam konuyu bulduğumu sanıp, sevinmişken, bu sefer de rakamları öğrenebilmek için sadece e-posta yollayabildiğimi anladım. Yani, işlemi şu şekilde gerçekleştiriyorsunuz: Öncelikle aradığınız konu başlığını sitede bulacaksınız. Daha sonra, konu ile ilgili DİE'nin genel e-posta adresine bir ileti yazacaksınız. Hemen ertesi gün, size DİE'den söyle bir cevap gelecek, istediğiniz bilgiler ücretlidir. Şu banka hesabına yatırın, sonra bilgileri yollayalım diyecekler…
İşte, gerçek bir ‘eh be-devlet' uygulaması. Tamam, itirazımız olamaz, istenilen miktar da önemli değil, fakat, bunu İnternet'ten halledebilsek ya! Yani oraya, o sayfalara dileyenin kullanımına amade bir ödeme sistemi koysanız, biz de hayret ederek, gülümseyerek ama anında ve gerçek zamanlı şipşak hallediversek işimizi. Tamam, İnternet bankacılığı diye birşey var, oradan havaleyi yapabiliriz ama yine de bilgi bize, bir gün sonra ulaşmakta. Hele hafta sonuna denk gelirsek, acil ihtiyacımız olan ve bedelini de ödediğimiz bilgi, üç gün sonra bir ara bize ulaşabilir. Sizde, beklersiniz, e-devlet olacağız diye… Aslında benim fikrimce; önce e-millet olmalı, sonra e-devlet. E-devlet, insanın içinde olacak bir kere!

NCR kabare oyuncularına teşekkürler

Temmuz ayı içerisinde, dergimizde hemen köşe komşum olan, ‘Aktör' isimli köşemizin yazarı Numan Aydınoğlu'nun daveti ile Boğaziçi Üniversitesi Prof.Dr. Demir Demirgil Salonunda, NCR Kabare oyuncularının hazırladığı ve oynadığı Çehov'un Vanya Dayı isimli oyununu seyrettim. Öncelikle şunu belirtmek istiyorum; şirketçe böyle bir etkinliğin gerçekleştirilmesini öğrenmek, beni çok etkiledi. Bildiğim en belirgin şirket etkinlikleri; halı sahada top oynamak ya da bowling turnuvası gibi şeyler. Ancak, NCR çalışanları, şirket etkinliği olarak, tiyatro oyunu sahneye koymuşlar. Ve bir tiyatro eleştirmeni olarak değil tabi ama, sade bir izleyici olarak bu oyunun şehir tiyatrolarında dahi oynanmasının doğru olacağını ve izleyenlerin çok beğeneceğini, bizlerin o gün yaptığı gibi NCR kabare oyuncularını ayakta alkışlayacaklarını düşünerek ayrıldım salondan. Buradan davetleri için kendilerine tekrar teşekkür ediyor ve böylesine başarılı bir şekilde oyunu sahneledikleri için tüm ekibi tebrik ediyorum.

"Her şey basit olmalıdır... Tümüyle basit... Teatral olmamaktır esas olan..."
A. Pavloviç Çehov

Telepati Dergisi / Tel-e-vizyon Köşesi / Ağustos 2005

Hiç yorum yok: