G8 ülkelerine, yoksulluğun tarihe gömülmesi çağrısı yapan, yıldız ve zengin sanatçılar, ünlü ve zengin insanlar, devlet başkanları, üst düzey yetkililer bize sorunu gösterdiler ve yaşattılar. Aynı, 20 yıl önce düzenlenen ‘Live Aid' konserine benzer şekilde. Bill Gates'in konserde sürpriz bir şekilde sahneye çıkıp, “Eğer insanlara sorunu ve çözümleri gösterirseniz, harekete geçmek isteyeceklerdir.” Demesi de, gerçekten anlamlıydı. Sorunu gördük. Çözümleri ise, bulacağız ve katkıda bulunabilmek için harekete geçeceğiz. Bunu ümit ediyorum.
Konser sırasında, Afrika'dan, insanın yüreğini burkan görüntülerin gösterildiğini, bu görüntülerin, izleyenlerinin zihninden epeyce silinemeyeceğini belirtmiştim. Bahsettiğim bu görüntüler içerisinde, bir tanesi var dı ki; HIV virüsü taşıyan bir aile. Hatta bir köy. Daha çok küçük yaşlarda, büyük ihtimal ile o köyden hiç çıkamayarak, ebeveynlerinin de gömüldüğü 30-40 metre ilerdeki mezarlıkta, hayatlarını sonlandıracak çocuklar... Terk edilmişler ve birkaç tane virane yapıda, ölmeyi bekliyorlar. Doğar doğmaz, ölüm var Afrika'da. Yaşamak, ölmekten çok daha zor. Bence bunları bir düşünün. Dünyanın küreselleşmesinden bahsettiğimiz bir çağda, zor durumda olan kardeşlerimize yardımcı olmalıyız. Bunu düşünmeniz, hatta sadece aklınıza getirmeniz bile faydalı olacaktır.
Dünyada böyle bir etkinlik, ses getirirken bizde ise, Telekom'un özelleşmesi konuşuluyordu. Bu konuda açıklamalar, devlet erkanından, çeşitli üst düzey yöneticiler tarafından yapılıyordu. Kimi bunun iyi olduğunu, kimi de kötü olduğunu söylüyordu. Bu konuda şunu düşünüyorum: Amacımız; sektör özelleşsin, tekel zihniyetten kurtulsun, sektörün hacmi artsın, telefon bağlamaya bile gelindiğinde, iki kabloyu kapımızın önünde bırakmasınlar. Hızlı, düzgün ve müşterilerine önem veren bir Türk Telekom olsun mu istiyoruz? Öyle olacaksa özelleşsin. Satışın, fiyatın, üzerinde durmadan, bunu istiyorum ben. Yok, amaç sadece paraysa, o zaman biz birşey özelleştirmiyoruz gibi geliyor. Sadece, bir şeyi satıyoruz. Yani, özelleşme ve satış farklı şeyler değil mi? Biz özelleştiriyor muyuz? Yoksa, satıyor muyuz? Eğer satıyorsak, nasıl bir satış bu? Yani, gelecekte olacakları planlamadan, direkt en yüksek fiyata veriyor muyuz? Ya da bir plan dahilinde mi bu satışı gerçekleştiriyoruz? Bilemiyorum. Hepsinin yanıtlarını göreceğiz. İhaleyle ilgili karar, çeşitli incelemelerden geçtikten sonra kesinleşeceğine göre, gelişmeleri takip edeceğiz ve göreceğiz neler olacağını.
Geçenlerde bu konuyla alakalı olarak Başbakanımızın yaptığı bir açıklamayı da gerçekten gülümseyerek okudum.
Türk Telekom'un özelleşmesiyle ilgili tepki gösterenler için, Sayın Başbakanımız; Türk Telekom çalışanlarının sokağa atılmayacağını belirterek, “Ancak, yan gelip yatmayacaklar da. Olay bu kadar basit” diye bir açıklama yapmış. Yorumu sizlere bırakıyorum. Ancak, kimin söylediğini hatırlayamadığım ‘Devlet yönetmek, aile yönetmekten pek farklı değildir' diye bir söz aklıma geliyor. Şu anki mevcut hükümetimiz zamanında, bu söz nedense çok sık aklıma geliyor.
Son olarak, ‘Live 8' konserleri sırasında, sahneye çıkan Nelson Mandela'nın şu söylediklerini hatırlatmak istiyorum; “Liderlerden söz vermelerini değil, harekete geçmelerini istiyorum. Yoksulluğu gidermek, sadaka vermek demek değildir. Bu, sağduyudur. Yoksulluğun olduğu burada, özgürlük yok” diyerek, G8 Ülkelerinin liderlerine seslendi Nelson Mandela. Bu çağrının, duyulmasını ve bu konuda bir şeyler yapılmasını gönülden destekliyorum. Ülkemizden birilerinin de, özellikle devlet kademelerinden birilerinin, ‘Live 8' konserleriyle ilgili açıklamalar yaptığını duymayı çok isterdim. Şimdilik bir açıklama duymuş, okumuş, görmüş değilim. Umarım en kısa zamanda, birileri herhangi bir açıklama yapar ve dünyada yaşanılanlara bir tepki gösterir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder