Nihai hedefimiz AB tam üyeliği. Bu gerçekleşecek mi? Bizler görebilecek miyiz? Tartışmalar süre dursun, bu süreçte ülkemize yardımcı olacak ve bu süreci kolaylaştıracak araçların başında, adaylık statüsü ile beraber ülkemizin katılımına açılan ‘Topluluk Programları' gelmekte.
Bu programlar, eğitimden bilim ve teknolojiye, gençliğe, halk sağlığına kadar geniş bir yelpazede önemli mali ve teknik destek sağlamakta. Fakat gelin görün ki, herşeyden öte AB politikaları ve mevzuatının üye ve aday ülkelerde eşgüdüm içerisinde uygulanmasına ve birliğin karşılaşacağı olası sorunlara ortak çözümler yaratılmasına katkı sağlayacak bu programlar, ülkemizde yeterince tanınmıyor ve bu nedenle programlara yapılan başvurular da sınırlı.
‘Türkiye'nin katıldığı Avrupa Topluluğu Programları' 6.Çerçeve, Socrates II, Çok Yıllı Girişim ve Girişimcilik, İstihdam Teşvik Önlemleri, Sosyal Dışlanma ile Mücadele Programı gibi isimlerle devam eden 14 topluluk programını kapsıyor. Bunların herbirinin ilgimi oldukça çekmesine rağmen, yer darlığından ötürü, bu sayımızda sadece ‘Sayısal İçerik Programı' hakkında size bilgi vermek istiyorum.
Öncelikle programın oluşum sebebi son derece ilginç. AB, bilgi ekonomisi bakımından ABD ve Kanada gibi ülkelere göre daha geride olduğunu anlamış ve eksikliklerini belirlemiş. Her iki ekonomide ölçek olarak hemen hemen aynı olmasına rağmen, ABD'nin bilgi ekonomisi pazarı AB'nin 2-5 katı. (Türkiye'de bu fark ne kadar tahmin edebiliyor musunuz?) Bu farkın temel sebeplerinden biri, kamu bilgilerinin sayısal ortamda sunumunun yetersiz olması ve buna yönelik altyapının oluşturulamaması. Bu sebeple, farkı kapamak için, “Bilgi Toplumunda Küresel Ağlar Üzerinde Avrupa Dijital İçeriğinin Kullanımını ve Gelişimini Desteklemeye ve Dil Çeşitliliğini Teşvik Etmeye Yönelik Çok Yıllı Program (Sayısal İçerik Programı) oluşturulmuş.
Ve bu programa, Türkiye'nin ne kadar ihtiyacı olduğunu da sanırım hepimiz tahmin edebiliriz. En azından böyle bir desteği hem maddi yönden, hem de teknik bilgi bakımından almamız gerekliydi. Gerekliydi diyorum çünkü son yılında olan bu programdan henüz hiç faydalanamadığımızı gerçekten hayretle karşılıyorum. Bildiğiniz gibi sayısal içerik sayesinde daha önce hayal bile edemediğimiz ölçülerdeki bilgilerin, kopyalanması, çalınması, dağıtılması ve satılması mümkün hale geldi. Bu sebeple sayısal içeriğin bir çok boyutu bulunmakta ve önemi gün geçtikçe artmakta. Türkiye ise, bu programa katılma hakkını hukuken elde etmiş bulunmasına rağmen, fiilen bir ilerleme kaydedememiş durumda. Türkiye ilk kez geçen yıl, yani üçüncü çağrı döneminde proje teklifi sunma yönünde girişimde bulunmuş. Ancak, sadece 4-5 proje teklif başvurusunda bulunulmuş, bu başvurulardan hiçbiri sıralamaya girememiş ve dolayısıyla programdan yararlanılamamış. (Bilmiyorum bu konuda da tahminlerinizi sorsam, gerçekteki sonuca ne denli yaklaşırdınız?)
Bu sene ise, yapılan başvuruların seçim durumu hala belirsiz. Fakat programa geçen yılki kadar da ilgi olmadığı verilen bilgiler arasında. Herhalde geçen sene 4-5 proje teklifi yaptığımıza göre, bu sene 1-2 teklif yapmışızdır. Gerçi bunun sebebini, programın son senesi olmasına bağlayabiliriz. Fakat, 2004 yılı Şubat ayında programın uzatılması önerilmiş ve Avrupa Komisyonu tarafından hazırlanan karar taslağı Avrupa Parlamentosuna sunulmuş. 4 yıl daha programın uzamasını öngören taslak kabul edilirse, nasıl da yararlanacağımızı tahmin bile edemiyorum.
Avrupa Birligi Genel Sekterliği'nin http://www.abgs.gov.tr Web sayfalarını ziyaret edenlerin (bizlerin) oyladığı bir anketin sonucu da gerçekten çok ilginç. Ankette yer alan soru: “Avrupa Birliği mevzuatına uyum çalışmaları konusunda yeterince bilgili olduğunuzu düşünüyor musunuz?” Anketin durumunu tahmin edebilirsiniz. Fakat ben yinede, katıldığım esnadaki sonuçları size ileteyim: Toplam Yanıt Sayısı: 8963, Evet:2414 %26, Hayır:6549 %73. Yani bizler de, sanırım bu konulardan bihaber olduğumuzu, maişet derdine düştüğümüzü itiraf edebiliyoruz. Sizler de ankete katılıp bir cevap verseniz, sonuç ne kadar değişir bilmiyorum.
Son olarak da bu satırları yazarken, Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Dış İşleri Bakanımız Abdullah Gül, Avrupa Birliği Anayasası'nın imzalanması sebebiyle yurtdışında olduğundan katılamazken, coşku ile kutlanan Cumhuriyet'imizin 81. yılını, Cumhurbaşkanımızın ‘Anıtkabir Özel Defterine' yazdığı satırlara inanarak yürekten kutluyorum.
Saygılarımla;
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder